Angel Wing Heart
#kaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#kaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Temmuz 2015 Perşembe

Gezmeler... Dolu Dolu Haziran... Kaş,Demre

Bu yaz benim yazımdı... Gezmelere doyamadığım merak ettiğim yerleri karış karış gezdiğim yazdı, yazdı diyorum çünkü malum iş hayatı sebebiyle benim için yaz sezonu artık kapandı geriye bu harika tatilin aklımdan silinmeyecek hatıraları kaldı. Kaş benim için tek geçilecek bir yer sokakları, mimarisi, mütevazi bir o kadar şirin yapıları ve harika plajları kaşı benim için özel kılıyor. Ben buraya bayıldım yine yine yine gitcem, hep gitcem :) Kaş aslında oldukça küçük bir yer, yapılacak şeylerde sınırlı. Ama bu yapılabilecek sınırlı şeyler ve gidilebilecek sınırlı yerler o kadar güzel ki, kesinlikle yetiyor insana. Diyorum ya garip bir huzur hissi var Kaş'ın, sıkıcılık değil ama bu huzur gerçekten huzur...




Kaş’ın en çok nesini sevdin, diye sorarsanız istila edilmemiş, huzurlu bir havası var. İnsan denize karşı uzanırken ruhunun dinlendiğini hissediyor. Merkezin taş sokaklarında yürürken üst üste değil ferah ferah etrafı geziyorsunuz. Her yer yemyeşil, suyu pırıl pırıl ve akşamları daha da keyifli geçirmenizi sağlayacak çok hoş mekanları var. Beyaz mavi boyalı evlerin önünde fuşya rengi begonviller, ufak bir kahvenin önünde rengarenk sandalyeler şirin bir sahil kasabasına ait doğal dekoru oluşturuyordu.





Yollarda yazın en güzel renklerinden bir geçit oluştururcasına beyaz, pembe, fuşya begonviller ve zakkumlar muhteşem bir şekilde sıralanmıştı. Özellikle güneş batarken o yumuşak ışıkta harika görünüyorlardı.




Antalya’dan yola çıkıldığında solunuzda deniz size eşlik ediyor.Uzun virajlı yollar geçiliyor ve  bir an deniz kayboluyor. Uzun bir süre tırmanıyorsunuz ve son bir viraj ve tatilin panoraması..Müthiş mavilikte ve parlaklıkta deniz, yemyeşil Çukurbağ Yarımadası ve karşıda Meis Yunan Adası ,küçücük bir kasaba sevimli bir yat limanı.KAŞ tatilinizin ilk görüşte AŞK a dönüştüğü an o an oluyor.Arabanızı çekip panorama semalarında oturup bir süre keyfini çıkarmanızı öneririm…




Kaş’a girerken kıyı şeridi boyunca virajlı yollardan geçiyorsunuz. Burada keskin bir virajın dibinde ünlü Kaputaş Plajı yer alıyor. Kaş’taki çoğu plajdan farklı olarak bembeyaz bir kuma sahip bu plajda duş dahi bulunmuyor. Herkes yiyeceklerini yanında getiriyor. Eski usül, işletmeler tarafından istila edilmemiş ufak ama çok güzel bir kumsal.






Kanyon ağzına açılan turkuazdan maviye oradan laciverte dönen tertemiz pırıl pırıl bir deniz, incecik bir kum tertemiz bir plaj. Biraz küçük olması tek handikapı. Bizim gittiğimiz dönemde aşırı kalabalık değildi fakat, Temmuz ve Ağustosta kapasitesinin çok üstünde insanın ziyaret ettiğini biliyorum. Buraya gelirken tavsiyem eğer grup olarak geliyorsanız tek araca sığmaya çalışın zira park yeri bir problem çünkü yok !...Bu arada karayolundan 187 basamak merdiven inerek plaja ulaşıyorsunuz. 





     İşte Kaş Panoramanın tadını çıkardığım anlar... Ben geldim ... 





 Veee Demre Kekova Tekne gezisi. Bunu 2 şekilde yapabiliyorsunuz. Bunlardan birisi Kaş Limanı'ndan hareket edip 1.5 saat kadar yol alıp Kekova bölgesine varma şeklinde. Dönüş de bir o kadar sürdüğü için bu şekildeki turun 3 saati yolda geçiyor.






Gidecek olanlara çeşitli tavsiyelerim olacak.

şimdiden uyarayım; tatilim lüks olsun, eğlence hayatım mükemmel olsun diyorsanız başka yere gidin. kaş uzak bir yer. sonra bir hafta on gün kalıp saçınızı başını yolmayın. 
onun dışında tatlı tatlı takılmak isteyen, bir sene boyunca güzel bir tatil için çırpınan canlara şifa olsun.  
  Yok tamam burada bitiriyorum Kaş Mevzunu… Eğer giderseniz haber verin…. :)

6 Temmuz 2015 Pazartesi

Gezmeler... Dolu Dolu Haziran... Antalya Olympos, Adrasan

Bu yazı bol miktarda tatil fotoğrafı içerir :) Şimdi ben yıllardır çıkamadığım tatilin acısını çıkarmakta haksız mıyım?
Tatil hız kesmeden su gibi akıp geçti bana bu fotoğraflar kaldı...



Ofiste internetten bakıp iç geçirdiğim o sahiller tarihi mekanlar suyun dibinin göründüğü plajlar hepsini keşfetmek için yola koyuldum.



    Maalesef yazmayı çok istememe rağmen yoğunluktan hepsini aktaramıyorum satırlara ama bu fotoğraflar o anları sizlerinde canlandırmanıza yardımcı olacak nitelikte..



Adrasan Çevresi çam agaçlari ile kapli ilginç bir koya sahip. Karadan denize ters rüzgarlar aliyor ve bu yüzden rüzgar gücünün egemen oldugu geçmis yillarda yelkenliler bu koya giremeyip medeniyet izlerini Olympos, Phaselis, Antalya limanlarina tasimislar. Adrasan ismi Rumca'dan geliyor ve belde yeni adiyla Çavus köy olarak da taniniyor. Sirtini Beydaglari'na dayamis olan koyun zemini kum ve denizi sig çevresi ise karayolu olmayan birbirinden ilginç dogal güzelliklerle dolu. Su sporlarina merakli olanlar için de, esi bulunmaz bir parkur niteligi tasiyor. Deniz suyu sicakligi yüksek ve sezonu uzun yörede, özellikle berrak ve 29 metreye yakin sualti görüs mesafesine sahip deniz fotoğrafçıların oldukça ilgisini çekiyor.











Antalya'da nar bahçelerini her yerde görmek mümkün, iklimden ötürü yetiştiricilik oldukça fazla şu anda da tam çiçek açtığı dönem benim fotoğraflarıma oldukça renk kattı.






Gezeceğim yerlere gitmeden önce internetten incelemiştim. Fotoğraflarda suyun bu kadar berrak oluşuna hayret etmiştim ama gerçekten canlısının fotoğraftan farkı yok su o kadar berrak ki taşlaı o kadar net görüyorsunuz.


Oliympos Antalya'ya 85,7 km. uzaklıkta, Caretta Caretta kaplumbağalarının yavrulama alanı olduğundan sit alanı olarak korunan, genellikle üniversite öğrencileri ve sırt çantalı turistlerin tercih ettiği bir tatil köyü. Ağaç evleri, çadır mekanı olarak kullanılabilecek açık alanları, Likya Yolu üzerinde bulunması önemli özellikleri arasında. Beydağları - Olimpos Sahil Milli Parkı sınırları içinde yer alıyor. Akşam üzeri belirli bir saatten sonra sahile giriş yasaklanıyor.


  Olimpos ta hem yeşile, hem denize, hemde antik kalıntılara doyuyorsunuz.


4 Temmuz 2015 Cumartesi

Gezmeler... Dolu Dolu Haziran... Antalya, Kumluca, Finike

    Yaklaşık 2.5 yıldır hiç mola vermeden çalışıyorum. Tatil yüzü görmeden her yazı kışa bağlıyordum son zamanlarda öyle bunalmıştım ki mutlu olduğum sebepler tek tek yok oluyordu tek ihtiyacım olan kısa bir molaydı ve bunun için önümde oluşan engelleri bir bir aşıp huzura kavuştum :) İşte benim tatil günlüğüm kayda geçen milyonlarca anım....


   

 Tatil için başlangıç noktam Fineke ve kumluca oldu, kumluca için yazacak söyleyecek çok şey bulamasamda organik gıdanın atası burası...



Finike'nin sahili o kadar sakin ki saatlerce rahat rahat vakit geçiriyorsunuz kalabalıktan şikayet etme gibi bir derdiniz olmuyor. Finike'nin tek eksiği turizm için yatırım yapılmamış otel sayısı az olduğu için daha çok yazlıkçılara ve yerli halka hizmet ediyor.




   Ahhh benim gezmelere doyamadığım günler zaman öyle hızlı geçiyor ki yapılacak çok şey varken sıkıştırıyoruz yapacaklarımızı ve ben gezmeyi o kadar çok seviyorum ki ayak basmadık plaj suyuna girmediğim koy kalmasın istiyorum..